top of page

MUSTAFA NURİ KİLLİGİL
Yarbay (Fahri Tümgeneral) - (1890 - 1949)


Aile Durumu
5 Mayıs 1890’da İstanbul’da doğdu. Ahmet Refik Bey’in oğlu, Enver Paşa’nın kardeşidir. 2 Mart 1949’da vefat etti.


Öğrenim Durumu
Kasım 1906 tarihinde girdiği Harp Okulundan 26 Ağustos 1909’da
teğmen olarak mezun oldu.


Yükselme Tarihleri
26 Ağustos 1909’da teğmen,
19 Ekim 1912’de üsteğmen,
6 Kasım 1913’te yüzbaşı,
24 Eylül 1916’da binbaşı,
3 Mart 1918’de yarbay.


Askerî Görevleri

Harp Okulundan mezun olduktan sonra 3’üncü Ordu emrinde

görevlendirildi.

9 Ocak 1910’da 3’üncü Ordu 71’inci Alay 3’üncü Tabur 3’üncü Bölüğe,

12 Ekim 1910’da Padişah hizmetindeki Piyade Bölüğüne atandı.
19 Ekim 1912’de 1’inci Kolordu 6’ncı Alay 1’inci Tabur 3’üncü Bölüğe, 15 Haziran 1914’te Viyana Ataşemiliterliğine atandı.

 

15 Ağustos 1914’te Harbiye Nezareti makam yaverliğinde

görevlendirildi. Birinci Dünya Savaşı’nda Bingazi’deki muharebelerde bulundu. Şubat 1915’te Trablusgarp’ta Afrika Grupları Genel Komutanlığına atandı.

Ocak 1918’de Kafkas İslam Ordusu Komutanlığına atandı.

Dünya Savaşı sonuna kadar bu görevinde kaldı. Rütbesi de fahri
tümgeneralliğe yükseltildi. 25 Mayıs 1918’de Gence’ye gelerek Kafkas İslar Ordusunun kurulması çalışmalarına başlattı.

 

3 Ağustos 1918’de fahri olarak padişah yaverliği uhdesine verildi. Aynı zamanda Azerbaycan Hükûmeti nezdinde temsilci olarak atandı. Millî Mücadele’de 1920 Haziranında Azerbaycan’dan emrindeki kuvvetlerle gelerek Doğu Cephesi Komutanlığına gönüllü olarak katıldı ve Ermenilere karşı yapılan taarruz harekâtında 12’nci Tümen’in sağ kanadını teşkil ederek Sarıkamış’ın geri alınmasında görev aldı. Daha sonra Doğu
Cephesi imalathanelerinde hizmet etti.

 

4 Ekim 1923’te emekli oldu. Ancak daha sonra, başvurusu üzerine

9 Kasım 1921’den itibaren istifasının kabulünü istemiş ve başvurusu 4 Aralık 1928 tarihinde onaylanmıştır.


Katıldığı Savaşlar


1914 - 1918 Birinci Dünya Savaşı,
1919 - 1922 İstiklal Savaşı.


Nişan ve Madalyaları
29 Temmuz 1916’da Almanya İmparatoru tarafından Birinci
Dereceden Demir Salip Madalyası,
22 Kasım 1916’da Muharebe Altın Liyakat Madalyası,
3 Nisan 1917’de Avusturya - Macaristan Devleti tarafından Üçüncü
Sınıf Askerî Meziyet Salip Nişanı,
23 Eylül 1917’de Muharebe Altın İmtiyaz Madalyası,
6 Şubat 1918’de Üçüncü Dereceden Kılınçlı Osmani,
6 Ağustos 1918’de Birinci Dereceden Kılınçlı Mecidî Nişanı,
31 Ocak 1929’da İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.

55a432f617187bd737007cccc1464c7a.jpg
  • Nuri Paşa, 23 Nisan 1306 ( 1890 ) tarihinde Manastır’da doğdu. 02 Mart 1949 tarihinde İstanbul’da öldü.


     Nuri Killigil Paşa, 1911 – 1912 Osmanlı - İtalyan Savaşı, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nda Trablusgarp ve Kafkas Cephesi ve Türk İstiklâl Savaşı’nda Doğu Cephesi'nde görev yapmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda Trablusgarp Cephesi’nde Afrika Gruplar Komutanı, Kafkas Cephesi’nde ise Kafkas İslam Ordusu Komutanı olarak askeri yetkileriyle beraber siyasi yetkilere de sahiptir.  Bütün askeri birlikler ile sivil idare Afrika Gruplar Komutanı olarak Nuri Paşa’nın emrindeydi. Kafkas Cephesi’nde, Kafkas İslam Ordusu Komutanı olarak padişah fermanıyla, Kafkasya’da padişah adına siyasi ve askeri faaliyetlerde bulunma yetkisi verilmişti.

     

    Aynı zamanda Azerbaycan Hükümeti’nin Milli Savunma Bakanıydı. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı esnasında Kırım, Kazan, Kafkasya ve Orta Asya’daki Türklerin bağımsızlığı için Almanlarla görüşmeler de yapmıştır. 

    Nuri Paşa, 1903 -1906 yılları arasında Kuleli Askeri Lisesi tahsilinden sonra Harp Okulu’na girmiştir.  1906 -1909 yılları arasındaki Harp Okulu tahsilini bitirmeyi müteakipMiladi 26 Ağustos 1909 tarihinde 1325 -7 sicil numarası ile Piyade Mülâzım-ı Sani ( Teğmen ) rütbesiyle mezun olur. Nuri Paşa, Harp Okulu’ndan mezun  olduktan sonra 3ncü Ordu Karargâhına tayin edilir ve 9 Ocak 1910  tarihinde 3ncü Ordu 71nci Alay 3ncü Tabur 3ncü Bölük’e görevlendirilir. 12 Ekim 1910  tarihinde ise Padişahın Maiyet Bölüğüne atanır ve amcası Halil Paşa’nın ( Kut ) emrinde çalışır. Bu görevi esnasında Trablusgarp Savaşı başlar. Ağabeyi Enver Paşa ile Mısır yolu üzerinden Trablusgarp’a gider. Teğmen rütbesi ile önce Enver Paşa’nın emrinde Derne, Bingazi ve Tobruk bölgesinde; daha sonra amcası Halil Paşa ( Kut ) emrinde Homs ve Mısrata bölgesinde yerli kuvvetlerle birlikte İtalyanlara karşı savaşır.
    15 Ekim 1912’de UŞİ Antlaşmasının imzalanmasından sonra İstanbul’a döner. 19 Ekim 1912 tarihinde Mülazım-ı Evvel ( Üsteğmen ) rütbesine yükseltilir ve İSTANBUL,
    Selimiye’deki 1nci Kolordu 6ncı Alay 11nci Tabur 3ncü Bölüğe tayin edilir. Bu sırada Balkan Harbi devam etmekte ve Bulgarlarla İkinci Çatalca Muharebeleri yapılmaktadır. Nuri Bey’in tayin olduğu birlik Çatalca savunma hattında görev aldığından, Nuri Bey de bu muharebelere iştirak eder. 6 Kasım 1913  tarihinde Yüzbaşı rütbesine yükseltilerek, Roma Askeri Ateşe Muavinliğine gönderilir. 15 Haziran 1914  tarihinde Viyana Sefareti Askeri Ateşe Muavinliğine tayin edilir. Bu göreve gelmesinden kısa bir süre sonra 15 Ağustos 1914  tarihinde Harbiye Nezareti Makam Yaverliğine tayin edilir ve İstanbul’a döner.

    Birinci Dünya Harbi’nin çıkmasıyla birlikte Enver Paşa tarafından, yerli halkı teşkilatlandırarak İtalyan ve İngilizlere karşı savaşmak üzere, bölgedeki tecrübesi dikkate alınarak, Trablusgarp’a tekrar gönderilir. Nuri Paşa, Şubat 1915 tarihinde Trablusgarp’a gelir. Araplar üzerindeki etkisini artırmak amacıyla Padişahın emri ile kendisine, önce 29 Mayıs 1915 )’de Mirlivalık rütbesi ve yetkileri; daha sonra  28 Ağustos 1915’de yaverlik kordonunu taşıma dâhil Fahri Ferik rütbesi ve yetkileri verilir.

     

    Nuri Paşa Ocak 1918 yılına kadar Trablusgarp’ta İngilizler’e ve İtalyanlar’a karşı savaşır. Önce Sollum’dan Mısır’a doğru, Kanal Harekâtı’na destek olmak amacıyla İngilizler’e taarruz eder. Fakat başarı kazanamaz. Bilahare yerli kuvvetlerle İtalyanlara karşı savaşır. Birçok yerde başarılar elde edilmesine rağmen İtalyanlar Trablusgarp’tan atılamaz. Trablusgarp Savaşındaki başarılarından ötürü 24 Aralık 1916 tarihinde Binbaşı, 3 Mart 1918  tarihinde ise Kaymakam ( Yarbay ) rütbesine terfi ettirilir.  28 Şubat 1917  tarihinde de bir sene kıdem verilir. Ayrıca sırasıyla;

    - 29 Temmuz 1916’da Almanya İmparatoru tarafından Birinci Rütbeden Demir Salip Madalyasıyla, 

    - 22 Kasım 1916’da Osmanlı Altın Liyakat Madalyasıyla,

    - 23 Eylül 1917’de Padişah tarafından Altın İmtiyaz Madalyasıyla,

    - 6 Şubat 1918’de Üçüncü Rütbeden Kılıçlı Osmani Nişanıyla,

    - 06 Ağustos 1918 tarihinde ise ’ Kılıçlı Birinci Mecidi Nişanıyla taltif edilir.

  • Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Çarlık Rusya’sında Ekim 1917 Devrimi olur. Bolşevikler iktidara sahip olur ve savaştan çekilirler. 3 Mart 1918 tarihinde Osmanlı Devleti, Sovyet Hükümeti ile savaşı sona erdiren Brest-Litovsk Antlaşmasını imzalar. Enver Paşa Sovyetler’in çekildiği bölgeleri ele geçirmek ve bu bölgelerdeki Türk ve Müslüman ahaliyi Ermeni zulmünden kurtarmak için Kafkasya’ya planladığı harekâtını gerçekleştirmek için kendi düşüncesinde olan amcası Halil Paşa’yı ( Kut ) Şark Orduları Grup Komutanlığı’na, kardeşi Nuri Paşa’yı Kafkas İslam Ordusu Komutanlığı’na getirir. Asıl rütbesi Kaymakam olduğu için Padişah fermanıyla Fahri Ferik rütbesi ile Kafkaslar’da Padişah adına askeri ve  siyasi faaliyetlerde bulunma yetkisi verilir. Ayrıca, Yaverân-ı Hazret-i Şehrîyâri’lik payesi verilerek Padişahın yaveri olur.

     

    Nuri Paşa Kafkasya konusunu görüşmek üzere Ocak 1918 başlarında Trablusgarp’tan İstanbul’a hareket eder. İstanbul’da vazifesini öğrendikten sonra 25 Mart 1918’de Musul’a gelir. 8 Nisan 1918’de Musul’dan hareket eder. 25 Mayıs 1918’de Gence’ye gelir ve Karargâhını kurarak hazırlıklara başlar. Osmanlı Ordusu’ndan verilen takviye kuvvetler ve yerli halktan teşkil edilen kuvvetlerle Kafkas İslam Ordusunu teşkil eder. Bakü istikametinde taarruza başlar. Yapılan muharebeler sonucunda sırasıyla Gökçay, Salyan, Aksu, Kürtemir ve Şamahi kurtarılır. Bakü 5 Ağustos 1918’de yapılan taarruzda ele geçirilemez. Yapılan hazırlıklar sonunda 14 Eylül 1918’de tekrar taarruz edilerek şehir 15 Eylül’de ele geçirilir. Daha sonra Karabağ ve Dağıstan’da Derbent ve Petrovsk bölgeleri de ele geçirilir.

  • Nuri Paşa Mondros Mütarekesi’nden sonra 12 Aralık 1918 ‘de Batum’a gelir. Buradan Kars’a gelerek 9. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa ile görüşür. Daha sonra Erzurum üzerinden Trabzon’a, oradan da deniz yoluyla İstanbul’a gider. İstanbul’da tutuklanarak İngilizler’e teslim edilir.

    İngilizler, Nuri Paşa’yı 1 Şubat 1919 tarihinde Batum’da hapsederler. Nuri Paşa 8 / 9 Ağustos 1919 gecesi Batum Hapisahanesinden kaçtıktan sonra Eylül 1919 ‘da Erzurum’a gelerek Kazım Karabekir Paşa ile görüşür. Sonra Azerbaycan’a geçerek Bakü’ye gelir. Daha sonra Aralık 1919’da Dağıstan’a geçer ve Nisan 1920’ye kadar burada, önce Denikin Ordusuna, daha sonra Bolşeviklere karşı savaşır. Buradan Bakü’ye ve sonra da Karabağ’a geçer. Haziran 1920’ye kadar da Karabağ’da Bolşevikler’e karşı savaşır. Bolşeviklere yenilmesi üzerine bir süvari alayı ve bir topçu bataryası ile Anadolu’ya geçerek Kazım Karabekir Paşa’nın Kolordusu’na katılır. Sarıkamış’ın kurtarılması için yapılan harekâta iştirak eder. Daha sonra Kars ve Erzurum’da tamirhane ve fabrikalarda çalışır. Ele geçen silah ve malzemeyi kullanılır hale getirerek faydalı işler yapar. 

    4 Aralık 1928 tarihinde, 15 sene hizmetini tamamladığı kabul edilen 9 Kasım 1921 tarihinden geçerli olmak üzere piyade yarbay rütbesiyle emekliliği onaylanır. İstiklâl Savaşı’nda Sarıkamış’ın kurtarılmasına iştirak ettiğinden, kendisine 29 Şubat 1929 tarihinde İstiklal Madalyası verilir.


    Bir müddet Ankara’da kalır. Ticaret ile uğraşır. Daha sonra İstanbul’a geçer ve 1933 yılında Zeytinburnu’nda Demir Eşya Fabrikasına kurar.

    Fabrikada matara, demir çubuk, soba, tuğla, kumbara gibi eşyaların yanında silah, tapa ve mermi de üretir. Bunun yanında 1938 yılında Sütlüce’deki Madeni Eşya Fabrikasını sahibi olan bir limited şirketten satın alır. Nuri Paşa bu fabrikayı da geliştirerek, matara, gaz maskesi, çelik başlık, soba gibi eşyaların yanında tabanca, 81 mm. havan, mühimmat, tapa, uçak bombası, tahrip kalıpları da üretir.


    Zeytinburnu Fabrikasını Haziran 1946’da kapatarak Sütlüce’ye taşır. Nuri Paşa, imal ettiği silah ve mühimmatı Milli Savunma Bakanlığı’na sattığı gibi, yurt dışına da ihraç eder. Silah
    ve mühimmat imaline ilave olarak İzmir’in Karaburun ilçesinde cıva madeni çıkarır. İç ve dış piyasada satar. Milli Savunma Bakanlığı’na silah ve mühimmat yapmaya devam eder.

    Mısır, Pakistan, Suriye gibi ülkelere de silah, tapa ve mermi satar.


     2 Mart 1949 Çarşamba günü saat 16.50 sıralarında sebebi bilinmeyen ve sabotaj olduğu değerlendirilen bir patlama yüzünden fabrika yok olur.

    Nuri Paşa’nın birkaç parçalanmış eşyası dışında cesedi bulunamaz. Öldüğüne karar verilir. Vücudunun bir parçası patlamadan 10 gün sonra Haliç'ten çıkarılan ve cenaze namazı kılınmadan Edirnekapı Şehitliği'ne defnedilen Nuri Paşa için, 67 yıl sonra (2016 yılı) gıyabi cenaze namazı kılınarak Bakü ile Kastamonu'dan topraklar serpildi. 

bottom of page